Salih Zeki Matematik Araştırma Projeleri Yarışması’nın Kazananları

9. Liseler Arası Salih Zeki Matematik Araştırma Projeleri Yarışması’nın Ardından

Bu yıl 9.’su düzenlenen Liseler Arası Salih Zeki Matematik Araştırma Projeleri Yarışması’nın final sergisi 22-23-24 Mayıs tarihlerinde Darüşşafaka Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Yarışmaya 34 farklı ilden 87 lise ve bu liselerden toplam 131 proje başvurdu.

Bilkent Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. A. Sinan Sertöz ile Prof. Dr. Azer Kerimov, ODTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Cem Tezer ile Doç. Dr. A. Özgür Kişisel ve ODTÜ Kuzey Kıbrıs öğretim üyesi  Doç. Erhan Gürel’den oluşan jürinin ön seçimi sonucunda 28 proje finale kaldı.
Final sergisinin açılış töreninde konuşan ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Turgut Önder “Doğa ve Matematik” başlıklı sunumuyla Darüşşafakalılara ilham verdi.

Etkinlik süresince jüri, yarışmacı öğrencilerle görüşerek öğrencileri ve projelerini daha yakından tanıdı.
Etkinlikte ODTÜ Matematik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Gökhan Benli “Permütasyonlar ve Oyunlar”, Dr. Dilber Koçak “Sonsuz Toplamlar” ve Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi Matematik Öğretmeni Zekeriya Duru “Thales’ten Kerim Erim’e Matematik Tarihi” isimli sunumlarını gerçekleştirdi.

24 Mayıs’ta gerçekleştirilen ödül töreniyle ise en iyi projeleri sunan öğrenciler açıklanarak ödülleri takdim edildi.

Birincilik Ödülü

İstanbul Özel Eğitmen Anadolu Lisesi’nden Asude Kızıloğlu “Eşitsizlik Sorularının Logaritma Yardımıyla Farklı Bir Çözüm Metodu Geliştirilerek Çözülmesi” adlı projesiyle birinci seçildi.

İkincilik Ödülü

Denizli Erbakır Fen Lisesi’nden Mehmet Koca “Ceva ve Menelaus Teoremlerinin Genellenmesi” adlı projesiyle ikinci oldu.

Üçüncülük Ödülü

TED Bursa Özel Lisesi’nden Mehmet Utku Düzen “Ardışık Sayıların Kuvvetlerinin Toplamının Grafiklerle Bulunması” adlı projesiyle üçüncü oldu.

Teşvik Ödülleri

İzmir Özel Ege Lisesi’nden Melisa Doğru ve Baran Yarkın Yıldırım “Yeni Bir Asallık Kriteri” adlı projeleriyle; Kütahya Nafi Güral Fen Lisesi’nden Bedriye Nur Sayın ve İrem Özdemir ise “Üçgenin Yarım Çemberleri” adlı projeleriyle teşvik ödülünün sahibi oldular.

Genç Matematikçi Ödülü

İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi’nden Mehmet Emin İpekdal “Kare Kombinasyonu Sayı Sisteminin Küp Üzerine Uyarlanması ve Yeni Bir Kriptoloji Algoritmasının Geliştirilmesi” adlı projesiyle Genç Matematikçi Ödülü’nü kazandı.

Darüşşafaka Lisesi Birincilik Ödülü

Darüşşafaka Lisesi’nden Sevil Öksüz “Sayıların İlginç Permütasyonları” adlı projesiyle Darüşşafaka öğrencileri arasında birinci seçildi.

Salih Zeki Hakkında:

Yoksul bir ailenin oğlu olarak 1864’te İstanbul’da dünyaya geldi. Daha çocuk yaşlarda iken annesini ve babasını kaybeden Salih Zeki, 1874 yılında Darüşşafaka’ya girdi ve 1882’de Darüşşafaka Lisesi’ni birincilikle bitirdi. Okulda parlak zekası ve matematiğe olan yeteneği nedeniyle öğretmenlerin dikkatini çekti. Bu nedenle; matematik, fizik ve kimya öğretmeni Mehmet Nadir Bey tarafından özel bir ilgiyle yetiştirildi.Darüşşafaka’da telgraf tekniği dersleri vermekte olan Telgraf Nezareti Fen Müşaviri, Fransız Emile Lacoine, öğrencisi Salih Zeki’yi Telgraf Bakanlığı’nın teknik kadrosuna almış ve öğrenim için Paris’e gitmesini sağlamıştır. Türkiye’ye geldiğinde üniversitede matematik, astronomi ve fizik müderrisi oldu. Bu bölümlerin farklı üniversitelerde kurulmasında büyük hizmeti olmuştur. 1895 yılında A. Coumbary’nin yerine İstanbul Rasathanesi müdürü oldu. İlk eşi Vecihe Hanım’dan boşandıktan sonra 1901’de ikinci eşi olan Halide Edip’le evlendi. Türkiye’ye, matematik, fizik ve fen derslerini batılı yöntemlerle getiren kişidir. Birçok gazete ve dergide yayınlanan yazılarıyla Türk gençliğini edebiyat kadar matematiğe de yönlendiren ve matematiği sevdiren yine o olmuştur. Salih Zeki yüksek seviyede üniversite ders kitapları yazmış; felsefi konularda telif-tercüme eserler bırakmış, bilim tarihi ile ilgili incelemeler yayınlamış, bizzat Mizan-ı Tefekkür adlı bir matematik kitabı yazmış, anıt bir eser olarak Kamus-ı Riyaziyat’ı hazırlayarak ilk cildini yayınlamıştır.

Salih Zeki, Çiçek Pazarı’nda kurulan Çırak Mektebi’nin 27 Şubat 1910 tarihli açılış töreninde yaptığı konuşmada Darüşşafaka’dan şöyle bahsetmiştir:

“Kardeşliğin, İslâm kardeşliğinin en masum, kimsesizlikle ilgili en etkili bir yansımasını görmek, ziyaret etmek isteyenler Darüşşafaka’yı gezmelidirler. Burası mektep değildir; anadan babadan ayrılmış, yalnız kardeş yanında büyümeye alışmış millet çocuklarının saygın bir sığınağıdır. Sevgi ile birbirine yaklaşmanın coşkusu, onun kapısında ya da duvarlarında değil; o kapı ve duvarlar içinde gezinen saf gönüllerdedir. Bakışlarım her ne zaman o ihtişamlı şefkat binasına dönecek olsa, kararlılıkla direnme ve vefa adına gözlerim yaşarır. Ona olan sevgim, aşkım sonsuzdur. Ne zaman merhametin o yüce tavaf yerini ziyaret edecek olsam, kapısından girer girmez bütün sıkıntılarımdan kurtulur, özgürce nefes alırım. Hissederim ki gönlümdeki gelecekle ilgili bütün emellerim bir araya gelse, orada geçirdiğim sekiz yıllık mutlu ömrümün bir yılına bile denk olamayacak! ” 

Ada Dijital Ajans