Bir tutkudur Mustafa Kemal
Nice sevdalara değişilmeyen
Yitirilmiş Kasımlarda açan umuttur
Bir baştır, vazgeçilmeyen…
Darüşşafaka Ailesi, 10 Kasım 2016 Perşembe günü, ülkemizin kurtarıcısı, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümsüzlüğe uğurlanışının 78. yılında onu bir kez daha saygı ve minnetle andı. O’na karşı her geçen yıl daha da büyük bir özlem ve sevgiyle yapılan anma töreni, TİM Gösteri Merkezi’nde düzenlendi.
Ulu Önder Atatürk ve aziz şehitlerimizin manevi huzurunda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan törende, Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Davut Ökütçü “Darüşşafaka ve Atatürk”, Darüşşafaka Eğitim Kurumları 10. Sınıflar Müdür Yardımcısı Cem Ceylan ise “10 Kasım ve Atatürk” üzerine birer konuşma yaptı.
Darüşşafakalı öğrenciler, Atatürk’ün yaşamının son yıllarında hastalığı ilerlerken içindeki bitmez tükenmez vatan sevgisiyle nasıl çalışmaya devam ettiğini anlatan bir gösteri sundu. Gösterinin 10 Kasım 1938’i anlatan bölümünde öğrenciler şunları söyledi: “Bir sömürge hâline düşmek üzere olan bir milleti bağımsız bir ulus yapan önder hayattan ayrılmıştı. Tüm dünya, cephelerde onun karşısında savaşıp mağlup olan yabancı orduların komutanları bile, tarihin gördüğü eşsiz bir askerin ve devlet adamının yaşamdan ayrılışını üzüntüyle karşıladılar. Çünkü O, düşmanı bile olsa, insanın onurunun korunmasına inanıyordu. Çünkü O, hangi taraftan olursa olsun, siperlerde ölen her askerin, hırslarının peşinde koşanların kurbanı olduğuna inanıyor ve insanların tümünü evladı gibi kucaklıyordu. Bir ulusa adanmış yaşamdı ölümün sonsuzluğuna giden. Ardında bıraktığı dev eser, yalnız bir ulusun değil, tüm dünya ülkelerinin imrenerek baktığı Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ydi.”
Tiyatro ve müzik performanslarıyla duygu dolu anlar yaşatan öğrenciler, bir kez daha Atalarının izinde olduklarını gösterdi. “Biz buradayız, sen rahat uyu!” dediler.
“Bizler şimdi ölümsüzlüğünün 78. yılında O’na sahip olmanın onurunu yaşıyoruz ve diliyoruz ki bundan sonraki yıllarda da onu gerçek ilke ve eylemleriyle anlayalım, anlayabilelim, anlatabilelim… O’nun aramızdan ayrılışında henüz doğmayanlara onu anlatmak, yüreklerine ve belleklerine Mustafa Kemal’in “Türkiye’nin yürek atışı“ olduğu gerçeğini benimsetmek biz Atatürk kuşağına düşmez mi? Öyleyse rahat uyu ATAM! Özgür bir ülkede alnı açık, başı dik yaşayabilme onurunu göz ardı edemeyiz. Büyük emanetin olan Türkiye; yüreğimiz, emeğimiz, görevimiz ve başımız üstüne…”
Darüşşafaka Eğitim Kurumlarının çok sesli korosunun söylediği marşlarla devam eden törende öğrenciler tüm kardeşlerine toplu hâlde şöyle seslendi:
“Bu ülkenin aydınlık Darüşşafakalıları! Atatürk’ün ardından ağlamak için toplanmadık buraya. Zaten O, ardından ağlanmasını değil, düşüncelerinin anlaşılmasını ve Cumhuriyet’e, devrimlere, bağımsızlığa, bütünlüğe, akla, bilime, eğitime ve vatanın her karış toprağına sahip çıkılmasını istedi. Bize düşen budur. O’nu mavi gözlerindeki gülümseyişle anımsa. O’nu kara tahtanın başında bilgiyle kurulacak geleceği anlatırken anımsa. O’nu, 10. Yıl Nutku’nu söylerken anımsa. O’nu Ey Türk Gençliği! diyerek sana seslenirken anımsa. O’nu, yaşadığımız bu günleri kurmak uğruna, sağlığını bile düşünmeksizin yurdunu dolaşmak için çıktığı tren yolculuğunda trenin penceresinden ülkesinin güzelliklerine bakarken anımsa.”